Dişlere herhangi bir zarar vermeden, diş renginde, diş şeklinde değişiklik yapmak, dişleri büyütmek ya da herhangi bir diş kusurunu iyileştirmek, dişe daha estetik görünüm kazandırmak için bonding ya da kompozit lamina restorasyonlar uygulanabilir. Bonding, kişinin dişlerinde herhangi bir aşınmaya neden olmadan, dişlerin kesilmesine gerek kalmadan yapılan bir işlemdir. Estetik diş hekimliğinde sıklıkla kullanılan bonding tekniği, hafif çapraşık dişlerde, diastema yani ayrık dişlerde, uçları kırık dişlerde, düzensiz ve hafif renklenme olan dişlerde rahatlıkla kullanılmaktadır. Uygulamayı yapacak olan diş hekimi bu konuda tecrübeye ve sanatsal yeteneğe sahip olmalıdır. Bu konuda tecrübeli ve sanatsal yeteneği olan diş hekimi, dişlere kullanacağı kompozit malzemeler ile daha kolay estetik görünüm kazandırabilir. Bonding ya da kompozit lamina restorasyonlar kimlere yapılır? · Kompozit lamina restorasyonları ayrık diş diestema durumunda diş aralıklarının kapanması için uygulanır. · Yaşlanma dolayısıyla, estetiğini kaybetmiş, kırılmış ya da deforme olmuş dişler, kompozit lamina restorasyonlar ile eski haline döndürülebilir. · Diş beyazlatma uygulamasına rağmen dişlerinde lekelenmeler olan, rengi açılmayan dişlerde kompozit lamina yapılabilir. · Ön dişlerinde büyük dolgu ve çürük olan kişilerde uygulanır. · Gülüşünü değiştirmek isteyen kişilerde · Diş şeklini beğenmeyen ve daha estetik bir görünüm kazandırmak isteyen kişilerde · Ortodontik diş tedavisi istemeyen, belli düzey çapraşık dişlere yeniden form kazandırmak için kompozit lamina uygulanır. Bonding işlemi nasıl uygulanır? Bonding tedavisinde kompozit esaslı malzemeler kullanılmaktadır. Genel olarak hamur kıvamında olan kompozit esaslı malzemeler, hekim tarafından hastanın diş rengine uygun olarak seçilir. Çoğu zaman tek renk olarak kullanılan kompozit esaslı malzemeler, birkaç farklı rengin karıştırılmasıyla oluşturulan malzemelerden de yapılmaktadır. Hamur kıvamındaki malzeme, kişinin diş yüzeyine özel yapıştırıcısı ile yapıştırılarak uygulama yapılır. Hastanın dişi ayrık ya da kırık ise dişin kırık olan bölgesine uygulama yapılır. Uygulama yapılmadan önce dişin yüzeyi temizlenir ve hamur kıvamında olan kompozit esaslı malzeme hekim tarafından yavaşça hasarlı bölgeye uygulanarak hekimin şekil vermesi beklenir. Hekim, malzemeye şekil verdikten sonra özel ışın kaynağı ile malzeme dişin asıl sertliğine ulaşması sağlanır. İşlem tamamlandıktan sonra hekim tarafından dişin fazlalık yerleri tıraşlanır ve diş, dişeti ile uyumlu şekilde sıfır noktasında tıraşlanarak uygulama tamamlanır. Bonding işlemi sonrasında dişlerin normal bakımına dikkat edilmesi gerekir. Doğru şekilde yapılacak ağız ve diş bakımı sayesinde bonding uygulaması ömrü yaklaşık 5 ila 7 yıl arasında değişmektedir. Bu zamanın ardından doğal olarak bonding uygulaması yapılmış dişlerde minimum düzeyde aşınmalar, deformasyonlar, dişte renklenmeler oluşabilir. Böyle bir durumda bondingler hekim tarafından çıkartılabilir. Hasta, başka bir işleme maruz kalmadan sağlam dişlerini kullanmaya devam eder. Bonding diş tedavisi sonrası ise ağız ve diş bakımı önemlidir. Sert kabuklu yiyecekler dişlerle kırılarak yenmemeli, sigara, çay, alkol, kahve gibi içecekler çok fazla tüketilmemelidir.
Dijital smile design yani dijital gülüş tasarımı, kişiye görsel olarak tanımlamak ve kişiyi kendisi yapan karakteristik özelliği kazandırmak için farklı yöntemlerle dijital ortama aktarılarak özel yazılımlarla kişiye yakışacak gülüş tasarımı yapmaktır. Birçok kişi gülüşünün kendisine yakışmadığını düşündüğü için dijital gülüş tasarımı uygulaması talep etmektedir. Gülüşünden memnun olmayan, görsel olarak gülüş şeklini değiştirmek isteyen herkese dijital gülüş tasarımı uygulanabilir. Dijital gülüş tasarımı nasıl uygulanır? İdeal dijital gülüş tasarımı, kişiye özgü ideal gülüş için dişlerin olması gereken şekil ve formlarının belirlenmesi ve bu belirlenen formun hastaya dişlere herhangi bir geri dönüşümsüz müdahale yapılmadan gösterilmesidir. Bu işlem iki seansta tamamlanır. İlk olarak dijital gülüş tasarımının planlanabilmesi için fotoğraf ve ölçü kayıtları alınır. Bu kayıtlar kullanılarak bilgisayar ortamında gülüş tasarımı yapılır. İkinci adım ise bu tasarımdan yola çıkarak laboratuvarda hazırlanan prototip hasta ağzına uygulanır ve en başta yapılan fotoğraflama işlemi tekrar edilir. Hasta, estetik gülüş tasarımından memnun kalırsa gerekli işlemlere başlanır. Estetik dijital gülüş tasarımı için yaklaşık 3 ila 5 gün yeterlidir. Bu süre içinde tüm veriler kayıt altına alınarak gülüş dizaynı oluşturulur. Gülüş dizaynı oluşturma esnasında kişinin yüz hatları, göz, burun, kulak, çene ucu gibi etkenler dikkatle incelenerek tasarım oluşturulur. Hazırlanan dijital tasarım modeli ile oluşturulan silikon kalıp, hastanın dişlerine herhangi bir zarar verilmeden yerleştirilir ve yaklaşık 1,5 dakika içinde çıkartılarak, diş üzerinde oluşan artıklar temizlenir. Sonrasında tekrar stüdyo çekimi yapılarak oluşturulan gülüş tasarımı hastanın onayına sunulur. Hangi durumlarda gülüş tasarımı provası yapılmaz? Dijital gülüş tasarımı provası, dişlerin bir ya da birkaç tanesinin olması gereken pozisyondan çok önde ya da çok arkada olması durumunda o dişlerin pozisyonunun değiştirilmesi gerekir. Bu diş pozisyonları değiştirilmeden sağlıklı gülüş tasarımı provası yapılmamaktadır. Estetik gülüş tasarımı ya da dijital gülüş tasarımı genel olarak estetik diş hekimliği, dental implant, diş eti estetiği, ortodonti uygulamalarından biri ya da birkaçı uygulanarak yapılır. Dijital gülüş tasarımında değişiklik yaptırma imkanına sahip olabilirsiniz. Bu yüzden hasta provalar sırasında hekimi ile birlikte ideal gülüşü için kesin karar vermelidir. Hastanın küçük değişiklik istekleri aynı seans içinde yapılabilirken tek bir dişin uzunluğunun kısaltılması ya da daha uzun olmasını istemek gibi değişiklikler farklı bir seansta yapılmaktadır. İdeal gülüş tasarımınızı yaptırmak ve daha güzel gülüşlere sahip olmak için konusunda uzman, tecrübe sahibi olan estetik diş hekimlerine başvurmanız gerekir.
Herkes beyaz dişlerinin olmasını ister. Ancak çoğu insanda gerek ağız bakımındaki eksiklikler gerekse de beslenme alışkanlıkları dişlerin sararmasına neden olmaktadır. Dişlerin renkleri yaklaşık olarak her on yılda bir ya da iki ton koyulaşır. Bunun yanında kişinin yaşının ilerlemesine bağlı olarak diş minesinin incelmesiyle birlikte altında bulunan dentin tabakanın rengi de gözle görülmeye başlar. Kişinin genetik yapısı, beslenme alışkanlıkları, ağız bakımına verdiği önem diş rengini etkileyen faktörlerdir. Çay ve kahve tüketimi, alkol kullanımı, özellikle de sigara ve tütün ürünlerinin kullanılması dişlerin daha da sararmasına ve diş rahatsızlıklarının başlamasına neden olur. Bu yüzden diş beyazlatma hemen herkes için çok önemli bir konudur. Beyaz bir diş ve güzel bir gülüş hem sağlık göstergesidir hem de kişinin özgüvenini arttırır. Sosyal ortamlarda daha da rahat davranmasına imkan verir. Diş beyazlatmak için neler yapılabilir? Hastaların diş renkleri ile ilgili rahatsızlıklarını gidermek adına kullanılan iki farklı diş beyazlatma yöntemi vardır. · Tedavinin birkaç hafta sürdüğü hazır ağızlık içinde jel sürülerek ağıza yerleştirme yöntemi (Ev tipi diş beyazlatma) · Tedavinin kısa sürede tamamlandığı klinikte hekim tarafından uygulanan beyazlatma yöntemi (Ofis tipi diş beyazlatma) Diş beyazlatma işlemi, ofis tipi diş beyazlatma ve ev tipi diş beyazlatma olmak üzere iki çeşittir. Birçok kişi, diş beyazlatma konusunda evde kulaktan dolma bilgilerle bakım yapabilmektedir. Kısa sürede sonuç veren, beyazlatma stripleri olarak adlandırılan özel şeritlerin dişlere uygulanması ve son zamanlarda kullanım artan kalem şeklinde dişler üzerine sürülen diş beyazlatıcı sistemlerin kullanımı yaygınlaşmaktadır. Ancak bu beyazlatma teknikleri geçicidir ve zamanla dişler ve diş etleri üzerinde deformasyonların oluşmasına neden olabilmektedir. Bu yüzden profesyonel destek alınarak diş hekimlerine başvurularak dişlerin beyazlatılması yapılmalıdır. Ev tipi diş beyazlatma işleminde hekiminizin belirleyeceği ürünler kullanılmalıdır. Ev tipi diş beyazlatma işleminde yapılan kontrol sonrasında diş hekimi hastadan özel ölçü alarak ağza ve dişe oturan plak hazırlar. Bu plakla birlikte hekimin vereceği marka ve kalitedeki ürünler yine hekimin açıklamalarındaki gibi uygulanarak dişler beyazlatılmalıdır. Günde üç ya da dört saat hastaya özel yapılan plak takılarak dişler evde beyazlatılabilmektedir. Ofis tipi diş beyazlatma ise diş hekimi tarafından dişler üzerine uygulanan özel solüsyonla gerçekleştirilir. Bu solüsyonlar sürülürken diş eti korunmaktadır. Hekiminizin tavsiye edeceği ürünlerle evde kendinizin de yapabileceği diş beyazlatma işleminde kesinlikle karbonat, diş tozu gibi maddeler kullanılmamalıdır. Bu tarz malzemeler diş yüzeyinde minenin aşınmasına ve incelmesine neden olduğundan uzun vadede aslında dişlerin renklenmelerine de yol açar.
Diş tedavilerine karşı hastaların geliştirdiği korku ya da kullanılan aletlere karşı gelişen bulantı refleksi nedeni ile hastalar diş tedavilerini ötelemektedirler. Bu anlamda hastaların daha rahat olmaları adına genel anestezi altında diş tedavileri yapılabilmektedir. Kişilerde oluşan diş hekimi stresinin ortadan kaldırılması, tedavi sırasında istenmeyen hareket ve reflekslerin oluşmaması ve hekimin daha rahat bir ortamda çalışabilmesi için sedasyon ve genel anestezi uygulanarak diş tedavileri yapılmaktadır. Genel anestezi ve sedasyon, konusunda uzman ve tecrübe sahibi olmuş anestezi uzmanı ve sedasyon uzmanı kişilere yaptırılmalıdır. Genel Anestezi Kimlere Uygulanır? · Genel anestezi küçük yaşta olan ve tedaviye uyumsuz olan çocuklarda, · Diş tedavileri herhangi dental klinik ortamında yürütülemeyecek nörolojik ya da fiziksel sorunu olan engelli kişilerde, · Diş tedavisi anlamında kötü deneyimlere sahip kişilerde · Uzun süreli (birden fazla seans sürecek) diş tedavisini istemeyen ve tek seansta tüm tedavinin bitmesini isteyen herhangi bir sağlık sorunu olmayan kişilere genel anestezi uygulanabilir. Sedasyon Kimlere Uygulanır? Bilinçli sedasyon, hem çocuklara hem de yetişkinlere güvenli şekilde uygulanabilir. Tespit edilmiş herhangi bir yan etkisi olmadığı gibi yetişkinlerde damar içinden çocuklarda ise oral yoldan yani şurup şeklinde, makattan rektal şekilde ya da burundan uygulanmaktadır. Sedasyon dozu ise kişinin kilosuna göre yapılmaktadır. Diş çekimi, diş dolgusu gibi işlemler tek seansta sedasyon uygulanarak gerçekleştirilebilir. Ancak işlem yoğunluğunun yüksek olduğu hastalarda sedasyon altında tüm işlemlerin yapılmasının tercih edilen bir durum olmadığı dikkate alınmalıdır. Sedasyon altında gerçekleştirilen diş tedavilerinin ardından hasta, yarım saat sonrasında normal hayatına dönebilmektedir. Ancak araba kullanmak, ağır aktivitelerden uzak durulması ve kişinin kendini dinlendirmesi önemlidir. Ayrıca sedasyon altında diş tedavisi için hastanın yanında refakatçi ile gelmesi diş hekimleri tarafından tavsiye edilmektedir. Diş tedavilerinde uygulanan sedasyon ve genel anestezi konusunda uzman kişiler tarafından dikkatli şekilde uygulanmalıdır. Genel anestezi altında yapılacak olan diş tedavilerinde ilk önemli detay kişinin anestezi altına girmesinde herhangi bir sağlık probleminin olup olmadığıdır. Tıbbi açıdan herhangi bir engelin olmaması durumunda anestezi uzmanı tarafından uygulanacak genel anestezi sayesinde diş hekimi istenilen tedaviyi rahatlıkla gerçekleştirebilmektedir. Genel anestezi ile diş tedavisi görecek hasta hem de diş hekimi daha rahat ve güvende hissetmekte ayrıca hasta tedavi sırasında herhangi bir ağrı ya da sızı hissetmemektedir.
İnlay onlay overlay dolgular, kompozit dolgulara oranla hem estetik hem de fonksiyonel açıdan oldukça üstündür. İnlay onlay ve overlay yani kaplama dolgular, ısırma kuvveti ile dişte oluşan kırılmaları önlediği gibi dişin eskisinden daha sağlıklı ve sağlam olmasını sağlar. İnlay, onlay ve overlayler, kompozit ve amalgam dolgulara alternatif olarak kabul edilirler. Cam seramikten yapılan inlay, onlay ve overlayler diş renginde olduklarından dolayı doğal diş olarak görülür ve çıplak gözle ayırt edilemezler. İnlay onlay ve overlay dolguların avantajları nelerdir? · İnlay onlay ve overlay dolgular seramikten üretildikleri için daha sağlıklıdırlar. · Kırılganlıkları minimumdur. · Koku ve renklenme yapmaz. · Dişlerde doku kaybı minimum düzeydedir. · Diğer dolgu yöntemlerine göre daha estetiktir ve ağız dışında hazırlanarak uygulandığı için hassas teknikle gerçekleştirilmektedir. · Hassas teknikle uygulandığı için diş hekimi ve diş teknisyeninin dikkatli davranması ve konusunda uzman, tecrübeli olması gerekir. İnlay, onlay ve overlay genel olarak protez dolgular olarak da adlandırılabilirler. İnlayler, dişin ortasına yerleştirilir ve hasta ısırma eylemi gerçekleştirirken zıt çene dişleri ile temas etme noktaları bulunmaz. Onlay ise inlaye göre daha büyüktür ve ısırma eylemi gerçekleştirilirken zıt dişlerle temas etmesi gereken yerlerde temas dişe değil onlay dolgunun üzerine gelecek şekile yapılandırılır. İnlay onlay ve overlay tekniği diğer tekniklere göre daha avantajlıdır. Çünkü daha az diş aşındırması yapılırken sağlıklı diş dokusu da korunmuş olur. İnlay onlay overlay uygulaması yapılırken ilk önce çürükler temizlenir, inlay, onlay ve overlay kaplamalar laboratuvar ortamında hazırlandıktan sonra dişe yapıştırılır. Hasta, tedavi tamamlandıktan sonra diş hekimi tarafından kontrol edilerek inlay, onlay ve overlay kalıcı olmak üzere yapıştırılır ve dişler parlatılarak tedavi tamamlanmış olur.
Kanal tedavisi, çok fazla hasarlı, iltihaplanmış dişleri onarmak ve en önemlisi çekmek yerine dişi kurtarmak için uygulanan bir tedavi şeklidir. Kanal tedavisi için dişin özünü oluşturan pulpanın çıkarılması, temizlenmesi, hijyenik hale getirilerek tekrar doldurulması işlemidir. Pulpanın hasar görmesinin sebepleri ise çatlama, kırılma, dişin aşırı çürümesidir. Birçok kişi kanal tedavisi adını duyduğunda irkilmektedir. Ancak dişin özünü oluşturan pulpa enfeksiyon kapmış ise dişte apse oluşmaya başlar. Bu apse temizlenip diş rahatlatılmaz ise diş kökünde ya da çene kemiği içinde biriken irin yani apse kişide ağrıya sebep olur. Sanılanın aksine kanal tedavisi ağrısız bir tedavidir. Tedavi sırasında birçok anestezi yöntemi uygulanmakta ve hastanın konforu ön planda tutularak tedavi ilerletilmektedir. Günümüzde kanal tedavilerinde kullanılan özel cihazlarla kontrol edilen döner eğe sistemleri hem tedavi süresini kısaltmakta hem de başarıyı arttırmaktadır. Kanal tedavisi aşamaları nelerdir? Kanal tedavisi aşamaları dişin durumuna göre birkaç seans düzenlenebilir. · İlk muayenenin ardından önce ön dişin arka kısmı, azı ya da küçük azı dişlerin kuronundan pulpa odasına erişim sağlanır. · Tedavi edilmesi gereken pulpa çıkarılır ve çıkarılan pulpadan dolayı oluşan pulpa boşluğu ve kök kanalları iyice temizlenir. Genişleyen yere kanal dolgusu yapılmak için şekil verilir. · Enfeksiyonun durumu ve boyutuna göre iyileşmeyi sağlamak adına kök kanal sistemine birkaç seans pansuman yapılır. · Eğer birkaç seansa gerek varsa dişin korunması için geçici dolgu yapılır. · İlerleyen süreçte geçici dolgu çıkarılır ve pulpa boşluğu ile kanal kalıcı olacak şekilde doldurulur. · Kanal tedavisi yapılan dişin daha uzun süre kullanılıp kırılmalardan korunması için bazı durumlarda kaplamalar yapılabilir. Kanal tedavisi uygulaması sonrasında yapılacak bazı bakım kuralları vardır. Ağız ve diş bakımına özen göstererek günde iki kez dişler fırçalanmalı ve en az bir kez diş ipi ile temizlenmelidir. Diş temizliği ve diş kontrolü için diş hekimine gidilmelidir. Birçok kişi kanal tedavisi sonrası ağrı olduğundan şikayet etmektedir. Ancak burada önemle üzerinde durulması gereken kanal tedavisinin ağrıya sebep olmadığıdır. Kanal tedavisi, kırılmış, çatlamış, hasar görmüş, çürümüş dişteki ağrıyı gidermek ve dişi çekmek yerine kurtarmak için yapılır. Kanal tedavisi sonrasında tedavi yapılan bölgede birkaç gün sürecek hassasiyet yaşanabilir. Ancak bu durum diş hekiminizin vereceği ağrı kesiciler ile giderilerek hasta günlük yaşamına kısa sürede dönmektedir. Kanal tedavisi hastalıklı dişe lokal anestezi uygulanarak yapılır. Hiçbir diş hekimi, diş çekme taraftarı değildir. Doğal dişi korumak, dişi çekmeden hasarlı bölgeyi onarmak diş hekimlerinin her zaman tercihi olmuştur. Bu yüzden dişi çekerek köprü ya da implant yaptırmak yerine hasar almış, ölmüş pulpayı tedavi etmek için kanal tedavisi yaptırmak önemlidir. Kanal tedavisi sonrasında hekiminizin önereceği şekilde diş bakımınızı yaparak dişlerinizin ömrünü uzatabilirsiniz.
Günümüzde estetik özellikleri ve klinik başarıları nedeni ile sıklıkla tercih edilen beyaz dolgu olarak da adlandırılan kompozit dolgular her diş hekiminin klinik pratiğinde yoğun olarak başvurduğu bir materyaldir. Kompozit dolgular diş dokularını desteklediği gibi, yüksek fiziksel özellikleri sayesinde hastanın rahatlıkla kullanabileceği bir materyaldir. metal içerikli dolguların aksine ısı ve elektrik iletimine izin vermedikleri için tedavi sonrasında yeme içmeye bağlı olan hassasiyetleri azaltır. Çürüklerin tedavisinde, diş renk ve biçiminin restore edilerek daha estetik bir gülüş kazanılmasında kullanılmaktadır. Kompozit dolgu tedavisinin kazandırdıkları nelerdir? Her yaş grubundan kişiye rahatlıkla uygulanabilen, estetik ve işlevsellik yönünden tercih edilen kompozit dolguların ömrü ortalama 7 ile 10 yıl arasında değişir. Bu süre içinde kişinin ağız ve diş sağlığına özen göstermesi ve diş kontrollerine gitmesi önemlidir. · Kompozit dolgu avantajları içinde en önemli olan kişiye estetik görünüm kazandırmasıdır. Diş estetiği konusunda şikayeti olan kişiler kompozit dolgu tedavisi görebilir. · Kısa süreli bir tedavi olması ve birden fazla dişe bir gün içinde müdahale edilmesi imkanı taşır. · Kompozit dolgular estetik görünüm kazandırdığı gibi dişlerin daha doğal görünmesini de sağlar. Kompozit dolgu tedavisi nasıl yapılır? Kompozit dolgu yani bonding tedavisi önceleri sadece ön dişler için uygulanırken günümüzde arka dişlere de rahatlıkla uygulanabilmektedir. Kompozit dolgu tedavisi yapılmadan önce ağız ve diş sağlığı kontrol edilerek dişlerde çürük varsa temizlenir ve diş yüzeyinde dolgu işlemi yapılmaya uygun zemin hazırlanır. Oluşturulan bu kavite yüzeyine dolgu maddesinin dişe tutunabilmesi için belli miktarda asit uygulanır. Diş rengi tespit edilerek bu renge en uygun olacak kompozit hazırlanır. Hazırlanan kompozit dişe yerleştirildikten sonra dolgunun sertleşmesini sağlamak için özel ışık kaynağından yardım alınır. Dişlerin hizalanması, yüksekliklerinin giderilmesi sonrasında dişler cilalanarak tedavi bitirilir. Bir gün içinde tek seansta bitirilebilen kompozit dolgu tedavisi aynı anda birden fazla dişe uygulanabilir. Kompozit dolgu tedavisi sonrasında diş bakımının düzenli olarak yapılması, diş kontrollerine muhakkak gidilmesi önemlidir. Kompozit dolgu tedavisi sonrasında bazı hastalarda diş hassasiyeti oluşabilmektedir. Böyle bir durumda diş hassasiyetini gidermek ve dişlerin daha sağlıklı şekilde ömrünü tamamlamasını sağlamak için eğer hassasiyet devam ediyorsa muhakkak diş hekimine başvurulması gerekmektedir.
Dişlerde şekil ve renk bozukluklarını kısa sürede düzelten estetik diş tedavisi şekillerinden biri de porselen laminalardır. Porselen lamina, porselen yapraklarının dişlerin ön yüzeyine yapıştırmak sureti ile uygulanır. Porselen laminalar hangi durumlarda uygulanabilir? · Dişlerde kalıtsal yapı ve renk bozukluklarının varlığında · Kırılmış ya da aşınmaya başlamış dişlerin düzeltilmesinde · Eğri ya da çapraşık diş bozukluklarında · Renk ve yapı olarak bozulmuş eski diş dolgularının düzeltilmesinde · Ayrık dişlerin birleştirilmesi tedavisinde porselen lamina restorasyonları uygulanmaktadır. Dişlerinde bu tür sorunlar olan hemen her yaş grubundan insanlara bu uygulama yapılabilir. Porselen lamina uygulamaları, çene bozukluklarında, ileri derecede diş eti deformasyonlarında uygulanmamalıdır. Porselen lamina restorasyonu, dişeti ve kanal tedavi gerektirmeyen bir uygulamadır. Yaklaşık 5-6 gün içinde ağız içinde tedavi gerçekleştirilir. Porselen lamina uygulaması, dişeti sağlıklı olan kişilere uygulanır. Dişeti sağlığı bozulmuş kişilerde ise porselen laminalar, dişeti sağlığına kavuşturulduktan sonra uygulanmalıdır. Porselen lamina uygulamasının ardından bazı konulara dikkat edilmelidir. Günde iki kere dişler fırçalanmalı özellikle diş fırçası 45 derecelik açı ile dişlere uygulanmalıdır. Diş fırçası, diş ve dişeti sınırında masaj hareketleri ile dairesel şekilde yapılmalıdır. Günde bir kere diş ipi kullanılmalı ve ince ara yüz fırçası bir kere dişlere uygulanmalıdır. Sert kabuklu kuruyemişler ise porselen lamina uygulamasının sonrasında yenmemelidir. Porselen lamina avantaj ve dezavantajları nelerdir? Porselen lamina uygulamalarının en önemli avantajı diş yüzeyinden minimum madde aşındırılarak uygulanıyor olmalarıdır. Hatta bazı durumlarda eğer dişin pozisyonu ve yüzeyi elverişli ise herhangi bir aşındırma yapılmadan direk mevcut diş yüzeyine uygulanabilirler. Porselen lamina uygulaması, konusunda uzman ve tecrübe sahibi diş hekimleri tarafından yapılmalıdır. Doğru şekilde yapılan porselen lamina uygulaması ömrü ortalama 10-20 yıl arasındadır. Porselen laminalar, leke tutmadığı gibi aşırı şekilde sigara, çay ya da kahve kullanımı yapılmadığı sürece ve ağız bakımı en iyi şekilde uygulandığı sürece porselen laminalarda renk değişiklikleri de gözlenmez. Porselen lamina dezavantajları ise diğer tedavi şekillerine göre biraz daha maliyetlidir. Hassas tekniklerle gerçekleştirilir. Bu yüzden porselen laminanın yapılacağı klinik ve laboratuvar çalışmaları dikkatlice incelenmeli, araştırılmalıdır. Porselen lamina uygulamasını gerçekleştirecek diş hekimi ya da diş teknisyeninin konusunda uzman, tecrübeli ve sanatsal bakış açısının da olması gerekir. Porselen lamina uygulamaları ile hem estetiği bozulmuş diş bozukluklarını giderebilir hem de çarpıcı bir gülüşe sahip olabilirsiniz.
Klasik metal destekli porselen kuronlar, gri renkli bir metal bir altyapı üzerine porselen işlenerek hazırlanır. Bu gri renkli metal alt yapı protezin dayanıklılığını arttırsa da estetik açıdan istenilen sonuçları vermek konusunda yetersiz kalmaktadır. Estetik taleplerin giderek arttığı günümüzde gelişen teknoloji ile üretilen kuronlarda alt yapı zirkonyum ve cam seramik denilen materyaller ile sağlanmaktadır. Alt yapı olarak kullanılan cam seramiğin rengi beyazdır, üzerine diş rengine uygun porselen işlenmektedir. Estetik kaygının ön plada olduğu vakalar planlanırken uygulamanın yapılacağı bölgenin durumu göz önünde tutularak zirkonyum ya da e-max kuronlar arasındaki tercih hekim tarafından yapılır. Zirkonyum Kuronlar Korozyona uğramayan, beyaz renkli, ışığı geçiren bir tür materyal olan zirkonyum, pek çok alanda tercih edilen bir materyaldir. Diş hekimliğinde de seramik kuron altında kullanılan altyapı malzemesidir. Herhangi bir alerji özelliği göstermeyen zirkonyum kuronlar, her yaş grubundan insana uygulanabilmektedir. Zirkonyum kuron nerelerde kullanılır? Zirkonyum sadece dişlerde değil kalça eklem protezleri ve vücudun birçok bölgesinde rahatlıkla kullanılabilmektedir. Diş hekimliğinde kullanılma bölgeleri ise; · Tek diş kuron kaplamalarında · İmplant üstü estetik kuron ve köprü uygulamalarında · Eksik arka dişler için yapılacak köprü uygulamalarında · Aşırı madde kaybı yaşanan diş restorasyonlarında · Çapraşık ya da az çapraşık dişlerde · Renk ve yapısı bozulmuş eski dolgulu dişlerin restorasyonlarında · Estetik gülüş uygulaması durumlarında Zirkonyum diş estetiği sayesinde dişlerin doğal görüntüsü korunur. Zirkonyum kuron dişler, beyaz renkli ve ışığı geçirgen olması sebebi ile klasik porselen kaplamaların aksine dişlerin daha canlı ve doğal görünmesini sağlar. Zirkonyum kuron kaplama nasıl yapılır? Zirkonyum kuron kaplama uygulamasında, tedavi gerçekleştirilecek dişte preparasyon işlemi uygulanır. Diş eti uygulamanın yapılacağı sağlıklı şeklini aldıktan sonra özel ölçü maddeleri ve ağız yapısına uyan kaşıklarla ölçü alınır. Laboratuvarda dişe uygun renk zirkonyum alt yapısı ve üstüne gelecek porselen üst yapı işlenir. Kaplama, özel yapıştırıcıları sayesinde dişe yapıştırılır edilir. Zirkonyum kuron uygulaması ortalama üç seansta tamamlanabilir. Tedavi gören kişinin beğenmesi ve hekim ve hastanın ortak memnuniyeti oluşana kadar birkaç prova daha bu zamana eklenebilir. Zirkonyum kuron kaplama uygulaması lokal anestezi ile gerçekleştirilir. Uygulama gerçekleştirildikten sonra diş renginde geçici kaplama yapılır ve sıcak-soğuk etkileşimi ile oluşacak sızı engellenir. Bu tedaviyi gören çok az hastada hafif olan bu sızlama, sıkıntısız atlatılır. Zirkonyum kuron uygulaması dişeti sağlığı bozuk olan hastalarda dişeti sağlığı sağlandıktan sonra uygulanabilir. Zirkonyum kuron kaplamalar, konusunda uzmanlaşmış, tecrübe kazanmış diş hekimleri ya da diş teknisyenleri tarafından klinik ve laboratuvar ortamında uygulanmalıdır. E-Max Kuronlar Dişlerde alt yapı olarak kullanılarak üzerine porselen yapılabilen ya da tek parça halinde kullanılabilen tam porselen çeşidi olarak adlandırılan E-Max kuronlar, özellikle estetik ihtiyacın daha ön planda bulunduğu gülüş hattındaki dişlerde özellikle tercih edilirler. E-Max kuron kaplama dişlerin bakımı nasıl yapılır? E-Max kuron kaplama dişlerin bakımı aksatılmadan yapılmalıdır. Kişisel diş bakımının aksatıldığı ya da yanlış bakım uygulaması yapıldığında hem doğal dişler hem de yapılan kaplama dişlerin ömrü kısalmaya başlar. · Diş macunu ve diş fırçasıyla günlük bakım yapılmalıdır. · Arayüz fırçası kullanılarak dişlerin bakımı gerçekleştirilir. · Ayrıca rutin olarak gerçekleştirilen yıllık diş hekimi kontrolü de aksatılmamalıdır. · E-max kuron kaplama dişler için uygun olan antiseptik sıvılarla dişler temiz tutulmalıdır. E-max kuron kaplamaların çok az dezavantajları bulunurken avantajları daha fazladır. Işık geçirme özelliğine sahip olduğu için doğal diş görünümünü daha kolay verirler. Dişetinde grileşme olmaz. Alerjik reaksiyonlar görülmemekle birlikte sıcak ve soğuktan etkilenme oranı minimumdur. E-max kuron kaplama yaptırmadan önce diş hekimi ile ayrıntılı şekilde görüşülmeli ve en uygun tedavi şekli belirlenmelidir. Diş ölçüsünün en iyi şekilde alınması hassas teknikler ile yapılmaktadır. Bu yüzden konusunda uzman ve tecrübe sahibi olmuş diş hekimlerine başvurulmalıdır. Dişlere kaplama yaptırıldıktan sonra hekimin önereceği bakım harfiyen yerine getirilmelidir.