Dişlerimiz Neden Sararır?

Anasayfa - Blog

diş eti sağlığı, diş etleri nasıl sağlıklı olur, diş eti kanaması, diş eti ağrısı, diş sararması, dişlerimiz neden sararır, diş sararması için yapılması gerekenler
13, Mart, 2019

DİŞ SARARMASININ SEBELERİ NELERDİR?

Diş renklenmeleri iki ana kategori altında incelenir: iç kaynaklı renklenmeler ve dış kaynaklı renklenmeler. Dişlerdeki sararmalar ayrıca sağlık faktörlerinden ilaç kullanımına kadar uzanan pek çok durumdan kaynak alabilmektedirler.

DIŞ KAYNAKLI RENKLENMELER

Dış kaynaklı renklenmeler dişin en dış ve sert tabakası olan minenin etkilendiği renklenmelerdir. Bu tabakadaki renklenmeler kolaylıkla temizlenip uzaklaştırılabilirler. Dış kaynaklı renklenmelerin bir numaralı sebebi yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarıdır. Bu anlamda sigara kullanımı ve çay kahve tüketimi en çok problem yaratan alışkanlıklardır. Tütün içerisindeki zift ve diğer kimyasallar diş yüzeyinde sarımtrak lekeler oluşturur.

Genel olarak; beyaz bir örtüye döküldüğünde leke yapan tüm yiyecekler aynı zamanda dişlerinizi de lekeler. Bu yüzden kırmızı şarap, kola, çikolata, soya sosu, balsamik sirke, pekmez, salça, makarna sosları ve köri gibi daha koyu renkli yiyecekler ve içecekler dişlerde de renklenmelere sebep olurlar. Bunlara ek olarak üzüm, yabanmersini, vişne, pancar ve nar gibi meyve ve sebzelerin de dişleri lekeleme potansiyeli yüksektir. Bu gıdaların kromojen (boyama özelliği olan) içerik miktarları yüksektir. Lolipop ve şekerler dişlerin lekelenmesine sebep olan diğer gıdalardır. Asitli yiyecekler ve içecekler diş minesini aşındırarak ve pigmentlerin dişlere tutunmasını kolaylaştırarak lekelenmeyi arttırabilir. Çay ve şarabın içerisinde bulunan tanin de kromojen içeriklerin dişe tutulumunu arttırır. Sıvı formdaki demir destekleri de dişlerin lekelenmesine neden olabilmektedir. Ağız bakımının yeterli yapılmaması, eksik ya da yanlış diş fırçalama diş yüzeyinde plak birikmesine ve buna bağlı olarak da bir süre sonra dişlerde renkleşme oluşmasına neden olur.

İÇ KAYNAKLI RENKLENMELER

İç kaynaklı renklenmeler; dişin iç tabakası olan dentin tabakasında görülen renk değişiklikleridir. İç tabakada oluşan renk değişikliklerinin üstesinden gelmek dış kaynaklı renklenmelere göre daha zordur. Bir çok ilaç bu içsel renklenmelerin sebebi olabilmektedir. Çocuklarda dişlerinin geliştiği dönemlerde (8 yaştan önce) tetrasiklin ya da doksisiklin içerikli antibiyotiklerin kullanımı sonucu daimi dişlerinde sarımsı kahverengimsi lekelenmeler görülebilir. Gebeliğin 4. ayından sonra ya da emzirme döneminde annenin tetrasiklin içerikli antibiyotik kullanımı da bebeğin dişlerinin renklenmesi üzerine etkili olabilmektedir.

Yetişkinlik döneminde düzenli olarak reçeteyle satılan klorheksidin içerikli ağız gargaralarının kullanımı sonucunda dişlerde kahverengi lekelenmeler oluşabilmektedir. Bunlara ek olarak özellikle akne tedavisinde kullanılan minosiklin içerikli antibiyotikler de bir tetrasiklin türevi oldukları için renklenmelere neden olabilmektedirler. Kemoterapi ve baş-boyun bölgesine radyoterapi alan hastalarda da içsel renklenmeler görülebilmektedir. Hatta göreceli olarak kullanımı yoğun olan anthistaminikler, antidepresanlar ve kan basıncını düzenleyen bir takım ilaçlar da dişlerin sararmasına neden olabilmektedirler.

Dişler için yararlı olduğu bilinen floridin bile aşırı kullanımı sonucunda dişlerde florozis adı verilen bir renklenme türüne neden olduğu bilinmektedir. Isparta’da olduğu gibi içme suları doğal olarak florlu olan bölgelerde yaşayan kişilerde florozis sık görülen bir problemdir.

Diş tedavileri de dişlerin renk değiştirmelerine sebep olabilmektedir. Özellikle amalgam dolgular gümüş içerikleri nedeni ile bir süre sonra bulundukları dişte renk değişimine neden olabilmektedir. Bunun dışında kanal tedavisi gören dişlerde kök kanalına yapılan dolgu artıklarının dişin görünen kısmından yeterince temizlenmemesi sonucunda da dişlerde bir süre sonra grimsi bir renklenme oluşmaya başlar.

EK SEBEPLER

Lekelenmeler dışında bazı genetik özellikler, yaşlanma, çeşitli hastalıklar ve yaralanmalar gibi fizyolojik ya da patolojik durumlar nedeni ile de dişlerde renk değişimi görülebilmektedir.

Bazı insanların diğerlerine göre daha sarı dişlere sahip olmasının çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Bunların başında genetik özellikler gelir. Dentinogenezis imperfekta ve amelogenezis imperfekta genetik geçişlilik gösteren dişlerin doğru şekilde gelişmesini engelleyen ve şekil, form ve renk değişikliklerine neden olan hastalıklardır.

Genetik aynı zamanda bazı bireylerin diğerlerine göre daha parlak beyaz ve kalın mine tabakasına buna bağlı olarak da daha beyaz dişlere sahip olmalarına sebeptir. Yani basitçe diğerlerinden daha beyaz ya da sarı dişlerle doğmuş olabilirsiniz. Mine yarı geçirgen bir yapıya sahiptir ve altındaki dentin dokusu görece daha sarı renktedir. Mine kalınlığı arttıkça alttaki sarı rengi saklar. İnce mine tabakasına sahipseniz alttaki sarımsı renk daha fazla yansır.

Yaşla birlikte dişler sararmaya başlar çünkü mine tabakası zamanla aşınıp incelir alttaki sarımtırak tabaka daha belirgin hale gelir. Mine incelmesine karşı alınabilecek en etkili önlemlerden biri tükürük akışının korunmasıdır. Tükürük içeriğindeki kalsiyum nedeni ile diş minesinin zayıflayıp erimesini önler. Bu sebepten ağız kuruluğu probleminiz var ise hemen bir diş hekimine görünmelisiniz. Diş minesinin kalınlığını koruyacak önlenmerden diğeri ise yeterli flor kullanımıdır. Bunun için de günde iki kez iki dakika boyunca flor içeren bir acunla diş fırçalamak yeterlidir.

Küçük yaşlarda geçirilen ateşli hastalıklar, uzamış yenidoğan sarılığı, gebelik döneminde anne adayının geçirdiği enfeksiyon ve ateşli hastalıklar ya da kullandığı ilaçlar da dişlerde sarı lekeler oluşmasına neden olabilir.

Daimi dişlerin oluşup olgunlaştığı dönemde yaşanan düşme, çarpma gibi travmalar da daimi dişlerde grimsi renklenmelere sebebiyet verir. Aynı şekilde büyüklerde de görülen travmalar dişlerde kırılma ve renk değişimine neden olabilir.

Buna ek olarak dişlerini yoğun şekilde gıcırdatan ve uyku sırasında diş sıkan bireylerde dişlerin mine tabakası aşınıp incelir ve alttaki sarımtırak doku görünür hale gelir.

KORUNMA VE TEDAVİ

Sararmış dişlerden en iyi korunma yolu yeme içme alışkanlıklarınıza dikkat etmek ve sigara içmemektir. Aynı zamanda diş temizliğine özen gösterip yılda iki kez diş hekimi kontrolünden geçmek gerekir.

Temizleme alışkanlıklarındaki eksiklikler nedeni ile oluşan renklenmeler en kolay temizlenen renklenmelerdir. Temizlenmemiş dental plak ve diş taşları dişlerin daha sarı görünmelerine neden olur. Çürük oluşumuna neden olmadan evvel plak ve diş taşlarının temizlenmesi hem daha beyaz hem de daha sağlıklı bir gülüşe kavuşmanızı sağlar.

Renkli sıvıların pipetle tüketimi de yüzeydeki renklenmeyi azaltır. Çünkü pipetle tüketilen sıvılar daha kısa sürede ağızda kalır. Lekenlenme yapabilecek gıdaların tüketiminden sonra diş fırçalamak mümkün değilse suyla çalkalamak da çözüm olabilir.

Bütün bunlara rağmen dişlerinizin renginden memnun değilseniz diş hekiminizin kolaylıkla uygulayabileceği size uygun bir beyazlatma yöntemi mutlaka vardır. Önemli olan nokta diş hekiminize danışmadan herhangi bir beyazlatıcı ajan kullanmamanızdır. Çünkü bu ajanlar içerikleri nedeni ile kullanımınıza bağlı olarak dişlerinize, diş etlerinize ve hatta genel sağlığınıza zarar verebilir.

Sağlıklı Günler...

Diş Sararması Diş Sararmasının Nedenleri Diş Sararmasını Engellemek Diş Sararması için tedaviler
Yukarı